Cildin En Büyük Düşmanı: Sigara

Yaşlanmayı önlemenin en iyi yolu, “Neden yaşlanıyoruz?” sorusunun cevaplarında gizlidir. Yaşlanmanın geciktirilmesinde, yaşam tarzı değişiklikleri, egzersiz, çevresel, fiziksel, kimyasal olumsuz faktörlerin önlenmesi, düzeltilmesi, yani aktif ve sağlıklı yaşlanma da temel rol oynar. Sigaranın sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri çok iyi biliniyor. Ancak bu yazımda değinmek istediğim; sigaranın cildimiz üzerindeki etkileri. Çünkü sigara, sadece akciğerler ve kalp damar sistemimizi etkilemez.

Tüm vücudumuz sigaranın içindeki maddelerden doğrudan etkilenir ve ne yazık ki kadınlar bu olumsuz etkilerden en çok payını alanlar arasındadır. Bu sebeple, sigaranın cildimize verdiği hasarı, güzelliğimize nasıl gölge düşürdüğünü, şayet başlamayı düşünüyorsanız acilen bu istekten vazgeçmeniz gerektiğini ve bırakmayı düşünenler için de sonrasında ciltte oluşacak değişimleri anlatacağım. Şimdi elinizdeki sigarayı bir kenara bırakın, aklınızdaki dürtüye gem vurun ve en büyük sağlık düşmanınızla yüzleşmeye hazırlanın.

Sağlığa ve cilde zararları

Sigara, kronik dejenerasyona sebep olan en önemli sebeplerdendir ve sadece nikotinden ibaret değildir. Aynı zamanda zifir (katran) da içerir ve damarlar üzerinde daraltıcı etkiye sahiptir. Daralan damarlar sonucu iskemi (doku beslenmesinin bozulması) oluşturarak, oksijenlenme ve beslenme sorunlarıyla cildin kurumasına, iyi beslenememesine, kırışık ve pullanmalara ve renk bozulmasına sebep olarak erken yaşlanma sürecini başlatır.

Sigara ve yaşlılık belirtileri

Sigara içenlerde (özellikle de beş yıldan fazla ve günde bir paket sigara civarı) çizgi, kırışıklarda artma, yüzde kuruluk, atrofi ve grimsi bir renk, mat, koyu turuncumsu bir eritem görülür. Özellikle dudaklardaki kırışıklıklar karakteristiktir. Daha uzun vadede sarımsı, kabalaşmış bir deri ortaya çıkar. Bunun yanı sıra sigara yapısı gereği, kılcal damarları daraltır, kandaki karbondioksit seviyesini yükseltirken, oksijen seviyesi de düşer. Aynı zamanda kan dolaşımı zorlaşır, C vitamini tüketimi artar, hücre yenilenmesi azalır, yaraların iyileşme süreci artar, cilt kurur ve sertleşir. Ayrıca yapılan bazı çalışmalar sigara içenlerde, içmeyenlere göre daha fazla deri yaşlanması görüldüğünü ortaya koymuştur.

Akciğerlere çekilen dumanın cilde etkisi

Sigara, kanımızda oksijen taşıyan hemoglobin adlı maddenin bir kısmını geri dönüşümsüz olarak işe yaramaz hale getirir. Cildin alması gereken oksijen, hem damarların daralması hem de kanın oksijen içeriğinin azalmasıyla kısıtlanır. Derinin gözenekleri, kandan oksijen alamadığından genişler ve oksijen ihtiyacını dışarıdan almaya çalışır. Bu durum, güneşten gelen zararlı UV ışınlarının cilde daha çok zarar vermesine sebebiyet verir. Zamanla deri incelir ve sarkar. Özellikle, yanak kasları gevşediğinden sarkma oluşur.

Sigaradaki nikotinin cildin üst tabakasında suyun tutulumunu azalttığı, hatta diüretik (su atıcı) etkileri olduğu saptanmıştır. Kırışıklıkların oluşmasıyla ilgili sebepler arasında ilk sıralarda, hücrelerin su tutma yeteneğinin azalması gelir. Ayrıca sigara, içildikçe cildin genç ve parlak görünmesini sağlayan kollajeni parçalama görevi olan bir enzimin (metalloproteinaz) üretimini artırarak dolayısıyla kollajen parçalanmasına sebep olarak da erken yaşlanmayı tetikler. Kısaca tek bir cümleyle özetlemek gerekirse; sigara cildinizi çok daha erken yaşlandırır.

Bırakıldığında ciltte oluşacak iyileşmeler

Sigara bırakıldığı zaman ilk olarak tüm damarlardaki daralma (iskemi) etkisi ortadan kalkar. Bu sayede cilt, yediğimiz gıdalarla beslenir.

Cildimizin en hassas yeri olan göz altları sigaranın olumsuz etkisinden en çabuk kurtulacak yerlerden biridir. Bıraktıktan sonra göz çevrenizdeki cilt düzelecek, gözleriniz daha parlak ve canlı görünecektir.

Sararmış dişler ve daha koyu renkteki ağız içi deri rengi, sigaradan kurtulunca kısa süre içinde eski haline döner.

Sigarada bulunan kimyasal toksik maddeler, saç kökü hücrelerini olumsuz etkileyerek saçların uzama hızının azalmasına, dökülmesine ve matlaşmasına sebep olur. Sigara bırakıldan sonra saçlar daha canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüme kavuşur.

Dr. Ecz. Neslihan Şahin

YAZIYI PAYLAŞ